Kayıtlar

Mart, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BİR AYRILIK SAHNESİ

Resim
  Sahilde meşaleler içindeki yuvarlakta hazırlanmış bir yer. Ortasında bir masa var iki kişilik kurulmuş.  Berk: Her şey yoluna girdi sonunda.  Seval: Evet zordu ama oldu.  Berk: Olduğu için buradayız. Bu... bu ilk yemeğimiz. Bizim için ilk ve son.  Seval: Neden bahsediyorsun sen.  Berk: Biz burada bitiyoruz.  Seval: Bunu bize niye yapıyorsun? Tam her şey düzelirken.  Berk: Hiç bir şey düzelmiyor düzelmeyecek.  Seval: Her şey yoluna girdi. Her şey istediğimiz gibi  Berk: Sen bana güvenmedin.  Seval: Yapma ama o an  Berk: O an bizim kritik bir dönüş olabilirdi. Ve biz o dönüşte savrulduk. Uçurumdan aşağıya doğru yuvarlandık. Şu an uçurumun sonundaki kayaya vurduk. Biz o taklalar atan aracın içinde kan kaybediyoruz.  Seval: Kurtuluruz. Birlikte yaralı ama hayatta. Her zaman bir umut vardır.  Berk ayağa kalkar. Seval de onunla birlikte kalkar.  Berk: Yardımın gelmesi çok zor. Güzel bir denizin önünde muhteşem bir ma...

FAYDA

Resim
  İnsanın çevresindeki canlı cansız her şeyden yararlanır. İnsanın temeli yararcıdır. Kendine yarar sağlayan şeyleri sever. Yararsızları ya yararlı hale getirir yada ondan uzaklaşır. Mesela gırgırlar bir dönem her evde olan kullanımı kolay temizlik aletiyken her evde olan bir şeydi. Elektrikli süpürgeler satışa çıktığında kullanımı daha zahmetsiz olduğu için gırgıra tercih edildi. Bu yüzlerce örnekten sadece bir örnek bunun gibi insan çevresindeki canlılarında mümkün olan her şeyinden  yararlandı. Et, süt ve derisi bunlardan bazıları.  Peki ya insanın insana faydası nedir? Bu soru üzerine düşünmemiz gerek bir sorudur. Bu soru farklı cevaplar verebiliriz. Bazı kabileler gerçekten insanın etinden yararlanırlar. Bu insanın en basit halidir. Ama insanın asıl faydası toplumsal yaşatışta vardır. Bu da ancak iletişime geçerek olabilir. İnsan yaratılış gereği bir toplumun parçası olmak bir grupla beraber hareket etmek ister. Bu bilinçaltından gelen bir dürtüdür. Bu toplum duygusu...

SORU SORMAKLA BAŞLAR HER ŞEY

Resim
  En önemli şey doğru soruları sormaktır.  Ne düşünüyorsunuz? Neye inanıyorsunuz? Ne kadar kendinize güveniyorsunuz? Bunlar olması gereken sorulması gereken sorular gibi kendine cevaplamam gereken sorular diye düşünüyorum. Bu günlerde aklıma gelen sorular son zamanlarda. Ne düşünüyorum? Anlık değil bu günlerde bu ayda bu yılda ne bekliyorum. Ne düşünüyorum ne için çabalıyorum. Bu sorularıma cevap arıyorum. Kendime inanıyor   muyum? Başarabileceğime inanıyor muyum? Cevap aradığım diğer bir soru. Bir de tabii yapamazsam başaramazsam olmazsam ne olur diye düşünmeye de çalışıyorum. Ve tabi ki en önemli soru başarmak için kendime güveniyor muyum? Güvenim yerinde mi yoksa dış görünüş olarak takındığım bir yalan maske mi bu? Özgüven bu günlerimin en sorguladığım konusu bu. Özgüvenim gerçekten var mı? Yoksa inanmak istediğim ya da inanmak zorunda olduğum bir idea mı? Özgüven ve kibir farklı şeylerdir. Ben aldığım geri dönüşlerde başta tanış sonradan arkadaş olduğum insanlardan ...