Ana içeriğe atla

METROPOL PARASOL

 

Bugün devasa bir şemsiyeden bahsedeceğim. Bir şehir meydanında açılmış kocaman bir şemsiye. Bugüne kadar yapılmış dünyanın en büyük ahşap yapısı Sevilla’nın örtüsü bu dev mimari yapının ne olduğunu nasıl yapıldığını sizler için araştırdım.

Öncelikle meydanlardan bahsederek başlayabiliriz. Kamunun kullanıldığı etkileşimi en yüksek açık alanlar olarak karşımıza çıkan meydanlar son yıllarda var olan durumlarının iyileştirmeleri ve yapılan düzenlemeleriyle ön plana çıkmaktalar. Bu mekanlar özel alanlar olmadığı için yapılan düzenlemeler yerel yönetim kontrolünde yapılmaktalar. Bu günkü konumuz olan meydana gelecek olursak;

İspanya’nın Sevilla şehrinde eski mahallelerin birinde bulunan daha önce pazar yeri olan ancak sonra yıkılıp uzun yıllar boyunca boş bir alan olarak şehir için tanımsız bir alan, boş bir meydan olarak varlığını sürdüren bir alanın değerlendirilmesi projesi olarak tasarlanmaya başlandı. Alman Mimar Jürgen Mayer H. tarafından tasarlanan yapı 2005 yılında inşa edilmeye başlandı. 50 milyon Euro ilk maliyet planıyla başlayan yapı yapılırken ortaya çıkan etüt eksikliği ve yapısal bazı bölümlerin yanlış hesaplandığından dolayı yüklenici firma alanın inşaya uygun olmadığını bildirdi. Yapılan yeniden hesaplar düzeltmeler ve üretim planından farklı etmenlerden dolayı planlanan bitiş tarihi 2007 yerine dört sene sonra 2011 yılında bitmiştir. Yapının tahmini toplam maliyeti 100 milyon Euro olmuştur. Yapı yapım aşamasında halka iyi ve net anlatılamadığı için başta tepki çekmiştir. Hatta yapım sırasında çıkan aksaklıkların ardından durulması konusu gündeme gelmiş ama belediye projeye devam etmiştir. Ve her yeni ve farklı tasarımda olduğu gibi tepki çekmiş ve kabul edilmesi zaman almıştır.

 


Bittiğinden 150 metreye 70 metre boyutlarında 26 metre yüksekliğinde olan yapı betonarme temeller üzerine Finlandiya’dan özel olarak getirtilen huş ağacından üretilen pürüzsüz kerestelerden kafes sistem oluşturularak yapılmıştır. Örtü sistem aynı zamanda üstüne çıkılıp dolaşılabilecek yürüyüş alanları barındırmaktadır. Hatta yapının üstünde bir adet restoran da bulunur. Yapının üstü (yani şemsiyenin tepesi) iki farklı seviye olarak planlanmıştır. Şemsiyenin üstündeki panoramik manzara ile bütün Sevilla şehri görülebilmektedir. Bu alan kamuya ait olduğu için bu alana çıkıp manzarayı izlemek ve dolaşmak ücretsizdir. Yapının zemin seviyesinin altında bir yeraltı seviyesi bulunmaktadır.

İspanya’ya organik mimarinin çıktığı ülke de denilebilir. 20. Yüzyıla adını organik mimarları ve organik mimari eserleriyle yazdırmış olan bu ülke 21. Yüzyıl organik mimari örneği olarak karşımıza çıkan “Metropol Parasol” ile organik mimari yapıların doğal yapı malzemeleriyle de büyük ve kullanışlı yapılar ortaya çıkarabileceğini göstermiştir. Bu mimari, şehri örten birçok bar kafe ve restorana ev sahipliği yapan bir alandır. 












Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MİMARLIĞA GİRİŞ KİTAPLARI ya da KİTAPLARLA MİMARLIĞA GİRİŞ

  Merhaba arkadaşlar bu gün bu blog için ilk yazımı yayına sokacağım. Bu yazımda mimarlık öğrencisi iken okuduğum ve okunması genel olarak tavsiye edilen kitaplardan kısa bir liste derlemesi yaptım. Başlangıç olarak okunabilecek okunması iyi olacak kitaplardan bahsedeceğim. Bahsettiğim kitapların bazıları bir mimar yada mimar adayının kütüphanesinin olmazsa olmazları iken bazıları tercihen edinilen kitaplardır. Hazırsanız listemize başlayalım. 1)      MİMARLIK OKULUNDA HAYATTA KALMA KILAVUZU- Iain JACKSON Öncelikle kısaca kitabın yazarından bahsetmek istiyorum. Iain Jackson Liverpool Üniversitesi Mimarlık fakültesinde dekan yardımcısı olarak görev yapmaktadır.   Daha önce özel ofislerde okul ve eğitim yapıları üzerine çalışmıştır. Akademisyen hayatının tamamında Hindistan Batı Afrika başta olmak üzere bir çok farklı yerde bulunmuş ve araştırmalar yapmıştır. *Kitap Alman Mimarlık Müzesi Kitap Ödülü kategorisinde ödül almıştır. (2015) Şimdi sıra g...